Ayazağa – Göktürk

Bu gün kışa girmeden son güzel hafta sonumuz diyerek, Cenk ile hemen kendimizi dışarı atmaya karar verdik. Bu arada artık İstanbul’da gidecek yer bitti diye konuşup durmaya başlamıştık. Son gezimizde Pirinçli köyünde ormanda özellikle çamurda yaptığımız gezimizden sonra Bizi artık asfaltta kesmiyor demeyende başladık iyice (en azından ben). Cenk motoru değiştirmediği için son girdiğimiz Pirinçli köyünden sonra motorunu çamura sokmama ya kadar verdi. Cenk’in tercihi özellikle beni gaza getirip kendisi etrafından dolaşmak oluyor. Genelde de olan bana oluyor. ))

İstanbul’da gerçekten gidilecek yer kalmayınca Motor corsçuların çok tercih ettiği Ayazağa’dan Göktürk’e uzanana orman yollarını dememek istedik. İyiki de denemişiz. Ayazağı mezarlıkların yanından ormana giriş ve Göktürk’e kadar uzanana güzel orman yollarına hayran kaldık.

Özellikle sonbaharda yaprakların üzerinden motorla gitmek dökülen yaprakların uçuşması ve kimselerin olmaması bize çok güzel bir vakit geçirdi. Ancak benim benzinimin az kalması ormanda bir ara Cenk ile kaybolduk dedikten sonra en yakın çıkıştan çıkıp Göktürk’e giderek benzin aldıktan sonra gene Belgrat orman yollarından geçerek Kilyos’a kadar gitmek güzeldi.

Tabi bizi kesmedi ardından bir Kadıköy oda yetmedi birde Bebek derken 7 saat motor üzerinde geçmişti bile. Cenk’e kalsa bir o kadar daha yol yapar gezer. Ama ben yoruldum ve tükenmiştim.

Güzel bir gün güzel bir rota tekrar Ayazağa Göktürk ormanlarına gideceğimiz kesin.

Pirinçli Kötü bir hafta önceki çekim.

ROTA: